İstinaf Edilmeden Kesinleşen Tahliye Kararı

İstinaf Edilmeden Kesinleşen Tahliye Kararı alınmasının mümkün olduğunu
söylemem, ilginizi çeker mi ? O halde, buyrun lütfen…

Kıymetli Dostlar merhaba, Ben Avukat Ahmet Burak YALÇIN.

Tahliye davalarının uzun sürmesinden mütevellit, son dönemde değerli okurlarımız ve
takipçelerimizden en sık duyduğumuz soru, “istinaf edilmeden kesinleşen tahliye kararı var mı ?”
yönündeydi.

Her ne kadar bu soruya daha evvel “Hayır, istinaf edilmeden kesinleşen mahkeme kararı
yok” şeklinde cevap vermiş isek de, bu kaidenin bir istisnası mevcut ve buna dair tecrübemizi sizlerle
paylaşmak isterim.

Takipçilerimizin bildiği üzere, kural olarak, yerel mahkemece verilen tahliye kararının,
taraflarca istinaf edilmesi mümkündür ve borçlu kiracı, kararı tehiri icra talepli istinaf ettiğine dair
derkenar alarak ve 3 aylık kira bedeli tutarını İcra Dairesine teminat olarak yatırarak, aleyhine verilen
tahliye kararını İstinaf İncelemesi sonuna kadar durdurabilir.

Dergimizin websitesindeki makalelerden ve YouTube kanalımızdan ulaşabileceğiniz
“Kiracının İcra Takibi Yolu İle Tahliyesi” başlıklı içeriğimizde, kiracının icra takibi yolu ile tahliyesi
konusu incelemiş, “İtirazın Kaldırılması ve Tahliye” davasının detaylarını sizlerin ilgisine sunmuştuk.
İstinaf edilmeden kesinleşen tahliye kararı yönünden, yolumuz yine “İtirazın Kaldırılması
ve Tahliye Davası” ile kesişiyor ve bazı koşulları haiz tahliye davaları, yerel mahkeme safhasında
kesinleşerek, istinaf incelemesini beklemeden, kiralananın derhal tahliyesine imkan sağlıyor.
Bizatihi vekilliğini yürüttüğümüz bir kısım tahliye davalarında tecrübe ettiğimiz bu
deneyimin en günceli olanı, 19 Eylül 2023 tarihli bir mahkeme kararında, “miktar yönüyle kesin olmak
üzere” tahliyeye karar verildiği dikkatimizi çekti.

Derhal tahliyeye imkan sağlayan bu dava türü, “İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası”
ile kira alacağı konu edilmeden, yalnızca tahliyeye yönelik “Tahliye” davalarıdır.
“Kiracının İcra Takibi Yolu İle Tahliyesi” başlıklı içeriğimizde ifade ettiğimiz üzere,
az evvel zikrettiğimiz bu iki dava türü, münhasıran İcra Hukuk Mahkemesinde ikame edilebilen
davalardır.

Yazılı kira kontratına dayalı icra takiplerinde, takibe itiraz edilmesi halinde İcra Hukuk
Mahkemesinde ikame edilebilen “İtirazın Kaldırılması ve Tahliye” davalarında veya yine yazılı kira
kontratı temelli, kira alacağına ve imzaya itiraz edilmediğinden, yalnızca tahliye talep edilerek açılan
davalarda, alacak veya dava değerinin istinaf sınırının altında kalması halinde, yerel mahkemece verilen
karar kesin nitelikte olacaktır ve istinaf inceleme süresi beklenilmeden, derhal tahliye süreci
işletilebilmektedir.

Kaynağını İcra ve İflas Kanunu 363. maddeden alan bu kurala göre, 2023 yılı itibariyle
hukuk mahkemelerindeki istinaf sınırı, 41.710-TL olarak belirlenmiş durumda.
Kira alacağınızın 41.710-TL’nin altında kaldığı “İtirazın Kaldırılması ve Tahliye”
davalarında veya az evvel belirttiğimiz gibi, yazılı kira kontratı temelli, imzasına ve borca itiraz
edilmemiş, yalnızca tahliyeye ilişkin olan ve yıllık kira bedeli toplamının 41.710-TL’nin altında kaldığı
tahliye davalarında, kesin hükümdeki yerel mahkeme kararı ile, derhal tahliye imkanına kavuşmak
mümkün!

Günümüzde tahliye davalarının çoğu kira bedelinin rayicin altında kalması nedeniyle, kira
bedelini iyileştirmek maksadı ile açıldığı nazara alındığında, halihazırda, aylık kira bedeli, aylık ortalama
3.475-TL’nin altında kalan kiralananlar yönünden zikrettiğimiz bu tahliye yolunun, derhal tahliye imkanı
sunması bakımından, son derece cazip hale geldiği kuşkusuz.

Zaman zaman meslektaşlarımızdan ve danışanlarımızdan, bu denli kıymetli bilgileri neden
bilabedel, ücretsiz olarak paylaştığımız sorusuna maruz kalıyoruz.

Kıymetli dostlar, tüm samimiyetimiz ve tevazumuzla ifade etmek isteriz ki, kanalımız
üzerinden paylaştığımız bu bilgiler, inanın ki bildiklerimizin ancak zekatı kabilinde. Hal böyleyken,
bilgilerimizi paylaşmaktan çoğunlukla herhangi bir beis görmüyoruz.

Bu ücretsiz bilgilere rağmen, sizlerle ücretsiz olarak paylaşamadığımız en önemli unsur,
hukuk muhakemesi. Çoğu meslektaşımızın bile yıllarca edinmeye gayret gösterdiği bu meziyet, son
derece hassas ve yıllar süren incelikli araştırmaları zorunlu kılıyor. Gerekli gayretin gösterilmemesi
halinde, bir çok dava, istenilen neticeye kavuşamıyor veya kavuşması maalesef ki uzun yıllara mal
oluyor.

Sözlerimi Birleşik Krallık Eski Başkanı, Winston Churchill’in vecihi bir sözü ile
sonlandırmak isterim.

“Ben doktoruma ne ödüyorsam, avukatıma iki katını öderim. Çünkü; doktora ne
anlatırsam anlatayım, bana bir reçete yazar; ağrıyı, sızıyı, acıyı tek başıma çekerim. Oysa avukatıma ne
anlatırsam, yanından rahatlamış bir şekilde çıkarım, tüm dertlerim artık onun derdi haline gelir.”
Ucu bucağı olmayan hukuk ilminde, kendi başınıza hareket etmemenizi, çoğu kez tek bir
hamle hakkınız olan hukuki işlerde, liyakatine ve sadakatine güvendiğiniz bir hukukçuya danışarak,
mümkün mertebe, profesyonel destek alarak hukuki işlerinizi yürütmenizi, para, zaman ve itibar
kaybetmemek adına, tüm saygımız ve nezaketimizle, hatırlatmak isteriz.

Hukuki konularda güncel ve temel bilgi sahibi olmak için, takipte kalın!

İlgili Yazılar

Yorum yap